Benlik, Kişilik ve Kimlik: Önemi ve Gelişimi

 Benlik, Kişilik ve Kimlik: Önemi ve Gelişimi

Benlik, Kişilik ve Kimlik: Önemi ve Gelişimi


Kendini bilmek, yaradanı bilmekten geçer. Kendini bilen Rabbini bilir. Kişi, duygularını, düşüncelerini, arzularını ve davranışlarını bilinçli bir şekilde gözlemleyerek kendisiyle derinlemesine
bağlantı kurar. Kendini bilen bir kişi, içsel yolculuğunda kendi zayıflıklarını, güçlü yanlarını ve potansiyelini tanır. İçsel keşif ve manevi yolculuğun birbiriyle bağlantılı olduğunu belirtir. Kendini tanıyan bir kişi, içsel yolculuğunda ilahi varlığı da keşfeder ve bu bilgelikle yaşamını şekillendirir. Manevi olarak derinleşen biri, hayatın anlamını bulur ve bu bilgelikle aydınlanır. Kendini bilmek adına tanımlamamız gereken üç tane kavram vardır; Benlik, kişilik ve kimlik. 


Benlik, bireyin kendi iç dünyasındaki, kişinin ve bedeninin bütünüdür. Benlik doğuştan getirdiği özellikler, genetik yatkınlıklarıdır. Ben kimim? Ben neyim? Ben nereden geldim nereye gidiyorum? İnsan nasıl bir varlık? Benlik, yaradılışın hikmetini saklar. 


Aile, bireyin ilk benlik yapısının oluşmasında etkili olabilir. Özellikle anne-baba tutumları, sevgi ve kabul görme ihtiyacını karşılayarak çocuğun sağlıklı bir benlik gelişimine yardımcı olur. Çocukluk döneminde aile, arkadaşlar, eğitim ve toplumsal çevre gibi dış etkenler önemli rol oynar.


Kişilik, bireyi diğerlerinden ayıran, bireye özgü tutum ve davranışlardır. Ben nasıl bir insanım sorusunun cevabını taşır. Ben ne kadar iyilik yapıyorum? Kötülüklerden ne kadar uzak duruyorum? Kişilik ahlakla ilgilidir. Ben biraz sabırsızım, meraklıyım, öğrenmeyi severim. Bunlar benim bazı kişilik özelliklerim. 


Kimlik ise dışarıya yansıyan görüntümüzdür. Toplum içinde yerimiz ve bize yüklenen rollerdir. Kimlikler, bireylerin ve grupların kendilerine anlam vermesine, aidiyet duygusu geliştirmesine ve diğerleriyle ilişki kurmasına yardımcı olur. Ben Müslümanım, eşim, anneyim, öğrenciyim, yazarım. Bunlar benim bazı kimliklerim. 


Konuyu biraz derinlemesine inceleyebilmek için iki tür kimliğe değinmek istiyorum. Alt kimlik ve üst kimlik. 

  • Alt kimlik, bir bireyin kendisini tanımlarken veya toplum içindeki belirli bir grupla ilişkilendirdiği kimliği ifade eder. Alt kimlikler, bireyin kendisini bir topluluğa ait hissetmesini ve o toplulukla bağ kurmasını sağlar. Bu gruplar genellikle etnik köken, cinsiyet, cinsel yönelim, din, meslek gibi özelliklere dayanabilir. 

  • Üst kimlik, bir bireyin kendisini tanımlarken veya toplum içindeki genel bir grubu veya kategoriyi temsil ettiği kimliği ifade eder. Üst kimlikler, bireyin kendisini daha geniş bir toplumsal veya kültürel bağlamda konumlandırmasını sağlar. Örneğin, bir kişinin vatandaşlık kimliği, insanlık kimliği veya evrensel değerlerle ilişkilendirilen kimlik üst kimlik örnekleridir.  



Size alt ve üst kimlikler hakkında güzel bir deneyimimi anlatmak istiyorum. İki sene önce bir eğitim için İstanbul’a gittim. Bu arada oğluma hamile olduğumu yeni öğrenmiştim.. Gitmeden önce kalabilecek düzgün bir yer bulamadım. Eğitimin gerçekleşeceği üniversiteye çok uzakta ve pahalı bir otele rezervasyon yaptırmak zorunda kalmıştım. Otele akşam üzeri eğitim bittikten sonra gidecektim. 


Sabahtan eğitime girdim. Sınıftaki kimseyi tanımıyordum. Öğle arası yemek yemek için kantine indim. Ancak yiyecek pek bir şey bulamadım. Bir sandviç aldım ve oturacak yer aradım. Sınıfımdan iki bayan beni masasına çağırdı. Sohbet muhabbet zaman geçerken nereden geldiğimi ve nerede kalacağımı sordular. Ben de Bursa’dan geldiğimi, pahalı ve uzak bir otele rezervasyon yaptırmak zorunda kaldığımı anlattım. Bayanlardan biri de şehir dışından gelmiş ve otelde kalıyormuş. Diğeri ise hem İstanbul’da hemde üniversiteye yakın bir yerde oturuyormuş. Beni evine davet etti. Akşam İstanbul’un birkaç yerini gezdirdi. Evinde çok güzel bir şekilde misafir etti. Beni çok az tanımasına rağmen, kim olduğuma, nereli olduğuma, hangi dine inandığıma bakmadan bana evini açmıştı. Bu bayan beni hangi kimliğiyle evine davet etmişti? Din, cinsiyet, ırk, meslek… Bu alt kimliklerden hiçbiri değildi. İnsan kimliği üzerinden yola çıkmıştı. 


Dini inançlarımız, hayata bakışlarımız veya etnik kökenimiz farklı olabilir. Birbirimizi önce insan olarak, sonra var olan farklılarımızı güzellikle görürsek yan yana yürüyebilir ve beraber yaşayabiliriz. Sadece bütün kimliklerin üstünde yer alan insan kimliği, tüm farklılıkları ve çatışmaları sona erdirebilir. Birbirimizi insan olarak görürsek, uygarca birbirimizle konuşabilir ve sorunları çözebiliriz. 


Benlik ve kimlik arasındaki ilişkiye bakacak olursak benliğimize düşen görev daha büyüktür. Çünkü benlik, bu kimliklerin nasıl yapılandırılacağını belirler. Benlik duygusu güçlü olan bireyler, kimliklerini daha sağlam bir zemin üzerine inşa edebilirler. Bu nedenle bir kimlik edinmiş ama bir benlik sahip olamamış kişilerin edindiği kimlikler üstüne tam oturmaz. İnsanlar bazen hiç sahip olmadıkları kimliklere bürünmeye çalışırlar. Anne olmuş, baba olmuş. Peki, insan olamamış, benliğinin farkına varamamış, kişiliğini geliştirememiş biri nasıl bir evebeyn olur? 

Kimlik Bunalımları ve Nedenleri 

1. Kimlik Bunalımının Tanımı ve Türleri:

Kimlik bunalımı, bireyin kendi kimliği, değerleri, inançları ve rolleri hakkında belirsizlik ve çatışma yaşadığı bir durumu ifade eder. Genellikle ergenlik döneminde başlayan bu süreç, bazı kişilerde yetişkinlik döneminde de devam edebilir. Kimlik bunalımının yaygın türleri şunlardır:

- Rol Kimlik Bunalımı: Bireyin toplumsal rolleri ve beklentileriyle uyum sağlamakta zorlanması.

- Meslek Kimlik Bunalımı: Kişinin iş veya kariyer seçimi konusunda belirsizlik yaşaması.

- Kültürel Kimlik Bunalımı: Farklı kültürler arasında aidiyet ve kimlik arayışı.

- Cinsel Kimlik Bunalımı: Cinsel yönelim ve kimlikle ilgili belirsizlik veya kabul süreci.


2. Kimlik Bunalımının Nedenleri:

Kimlik bunalımının kökenleri karmaşık olabilir ve birden fazla faktörden kaynaklanabilir:

a. Aile Dinamikleri: Aile içindeki ilişkiler, bireyin kimlik gelişimini etkiler. Aile üyelerinin beklentileri ve ilişki dinamikleri, kişinin kimlik bunalımı yaşamasına neden olabilir.

b. Toplumsal Baskılar: Toplumun belirli normları ve beklentileri, bireyin kendini ifade etmesini ve kendi kimliğini bulmasını engelleyebilir.

c. Kültürel Çatışmalar: Farklı kültürler arasında yaşanan çatışmalar veya çatışmalı kimlikler, bireyin kimlik bunalımı yaşamasına neden olabilir.

d. Kişisel Deneyimler: Travma, ayrılık, kayıp veya başarısızlık gibi kişisel deneyimler, bireyin kimlik bunalımı yaşamasına katkıda bulunabilir.


3. Kimlik Bunalımının Belirtileri ve Etkileri:

Kimlik bunalımı yaşayan bireylerde şu belirtiler görülebilir:

- Sürekli bir belirsizlik ve iç çatışma hissi.

- Kendini yalnız veya anlaşılmamış hissetme.

- Duygusal dalgalanmalar ve anksiyete.

- Yetersizlik hissi ve düşük özsaygı.

- İlişkilerde zorluklar ve sosyal izolasyon.

Kimlik bunalımının etkileri, bireyin yaşam kalitesini ve genel refahını olumsuz yönde etkileyebilir.


4. Kimlik Bunalımından Kurtulma Yolları:

a. Kendini Keşfetme: Bireyin kendi değerleri, tutkuları, yetenekleri ve inançları hakkında derinlemesine düşünmesi ve bunları netleştirmesi önemlidir.

b. Destek Arama: Profesyonel terapi veya danışmanlık almak, kimlik bunalımıyla başa çıkmada yardımcı olabilir. Ayrıca, aile ve arkadaşlarla açık iletişim kurarak destek almak önemlidir.

c. Yeni Deneyimler: Farklı aktiviteler ve deneyimler edinmek, bireyin kendini keşfetmesine ve kimlik bunalımını aşmasına yardımcı olabilir.

d. Kabul Etme: Kendini olduğu gibi kabul etmek ve kusurlarıyla barışmak, kimlik bunalımını azaltabilir ve kişinin iç huzura kavuşmasını sağlayabilir.

e. Açık İletişim: Duygularınızı ve düşüncelerinizi başkalarıyla açıkça paylaşmak, içsel ve dışsal çatışmaları çözmeye yardımcı olabilir.

f. Esneklik: Değişen koşullara uyum sağlamak ve esnek olmak, çatışmaları hafifletmeye yardımcı olabilir.



Sonuç olarak benlik ve kimlik veya kimlikler arası çatışmalar konusunda kendi tecrübelerimi şöyle bir inceledim. En zorlandığım ama en sevdiğim kimliğim, anne kimliğim oldu. Hayatımın akışını komple değiştirdi. Kucağıma bir bebek verdiler. Küçücük, tamamen sana muhtaç, muhteşem bir varlık. 


Bebek bakma konusunda bu kadar eksik olduğumu tahmin edemezdim. Ne kadar okusanız, izleseniz veya dinleseniz de uygulamaya geldiğinde bambaşka bir tecrübe. Özellikle ilk günler benim için zorlu geçti. Bebeğin ağlaması, uykusuzluk, lohusalık, dikişlerin ağrısı, sürekli olarak değişen rutinler… Kendimin en basit ihtiyaçlarını bile göz ardı etmek zorunda kaldım. Uyumak ve yemek yemek benim için lüks hale geldi. Bebeğim için yetersiz olduğum hissini içimden kolay kolay atamadım.

Bir gün uykusuzluğun zirvesini görmüşken aynada kendime baktım. Bu yabancı kadın kimdi? Saçlar dağınık, göz altları mor ve yüzde beliren yorgunluk çizgileri…Bir süre önce tutkuyla yaptığım işlerim, hobilerim artık geride kalmış gibi görünüyordu. Kim olduğumu ve ne istediğimi unutmuştum. 

Evinde durup anneliğini yaşamak istiyorsun, ancak aynı zamanda çalışmak da istiyorsun. Aslında her günde değil. Bir yandan maddi olarak evine katkıda bulunmak istiyorsun. Hem sürekli çocuğunla olmak istiyorsun, hemde özgürlük istiyorsun. Kendin için bir şeyler yapmayı da özlüyorsun, yaparken de çocuğunu özlüyorsun.

Bebek sahibi olmak hayatımın en büyük kısmını kapladı. Ama bu sadece bir kısmıydı. Ben hala bendim. Doğumdan önceki hayallerim, isteklerim ve arzularım hala aynıydı. Ancak, bu kimlik bunalımının üstesinden gelmek için zaman ve sabır gerekti. Ayrıca sadece benim bu halde olmadığımı farkettim. Benim gibi bir sürü anne vardı. Sızlanıp durmak yerine yardım istemeyi öğrendim. Eşim ve annem en büyük destekçimdi. Kendi mutluluğumun, bebeğimle olan ilişkisini güçlendireceğini fark ettim. Mutlu bebek mutlu anne değil, mutlu anne mutlu bebek. Kendi benliğimi, annelik kimliğimle yeniden inşa ettim. 

Bebekle birlikte, hem anne hem de birey olarak var olabilmenin dengesini buldum. Artık ben, hem bir anne hem de kendi hayatımın yöneticisi oldum. Hedeflerime bağlanırken içimde daha da güçlü bir motivasyon hissettim. Annelik içimde daha güçlü bir ateşi yaktı. Başardığım her şey oğluma bırakacağım miras olacak. 

  

   






Hiç yorum yok: