Tanışalım!








Tanışalım. Gelişim ve Dönüşüm Yolculuğum 

Merhaba! Ben Ecemnur. Kişisel bloguma hoş geldiniz. Hadi tanışalım. Size blogumu açana kadarki yol maceramdan bahsetmek istiyorum. 

Sürekli olarak gelişmeyi ve sınırlarımı zorlamayı lisede öğrendim. 

Ben 1995 yılının ılık ve güneşli bir 21 Mart günü öğle saatlerinde Eskişehir’de dünyaya geldim. Türk Telekom Anadolu Teknik Lisesi Radyo ve Televizyon Teknolojileri bölümünde okudum. Lisede oldukça eğlenceli işler yaptık. Yaratıcılığımızı sınırlarına kadar zorladık. Senaryolar yazdık. Kısa filmler ve komik videolar çektik. Çeşitli tasarımlar yaptık. Eski bilgisayarlarda saatlerce video kurguladık. Fotoğraf yarışmalarına katıldık. Tam benlik bir bölümdü. Burada çok fazla beceri edindim ve geliştirdim. 

Yanlış tercih yok. Sadece deneyim var. 

Üniversitede tam tersi alanda bir karar vererek İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi siyaset bilimi ve kamu yönetimi bölümünde okudum. Aile meselelerimden dolayı daha ciddi düşünerek bu şekilde tercih yaptım. Yanlış bir tercih gibi görünsede bana çok şey kattı. Öncelikle, kattığı şeylerden biri, İzmir gibi bir şehirde üniversite okumaktı. Hayatı boyunca Eskişehir’de yaşamış, deniz görmemiş biri için bu harika bir durumdu. Şu an bu yazıyı İzmir’den okuyanlar varsa size de selam olsun. 

Bu Tecrübe Denen Şey Ne Ola Ki? 

2017’de üniversiteden mezun oldum. Hayatın yeni mezunlar için bu kadar zor olacağını hiç düşünmemiştim. “Merhaba yeni mezun. Sana bir haberim var. Hayal ettiğin o nitelikli, güzel işler için tecrübe istiyoruz ve senin tecrüben yok.” Tecrübe denen o şey nedir ki, yenir mi? E peki ben bu tecrübeyi eğer beni işe almazsanız nasıl elde edecegim? 

Yeni mezun olarak iş bulmak çok zor. Hele sevdigin işi bulmak imkansıza yakın. Durum bazıları için böyle gerçekleşmemiş olabilir. Ben gerçekleşen hiç duymadım. Ama varlıklarına inanıyorum. Neyse benim neler yaptığıma gelelim. Tahmin etmesi bu kadar zor değil. Yeni mezunlar ülkemizde nerelerde çalışır? Kasiyerlik, tezgâhtarlık vs… 

Hayat, siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir. 

Şimdi hayatımın başka bir dönüm noktasına gelelim. Bazı dönüm noktaları size hayatın en güzel yönünü gösterir. Benim için evlilik hayatımın en güzel ve eğlenceli yanı. Hayatın zorluklarıyla beraber savaşıyorsunuz. Yaşamak birden daha anlamlı geliyor. Eşim, bana her anlamda pek çok şey katıyor.  

Evliliğimizin ertesi günü pandemi patlak verdi. İş yerlerimiz kapandı. Bu dönem yeni evliler için hiç de kolay değildi. Ev eşyaları, düğün masrafları gibi girilen bir sürü borçla ortada kalakaldık. Gelen işsizlik maaşıyla hangi birini ödeyeceğimizi şaşırdık. Bende taktik değiştirdim. Pandemi ile değişen dünyaya ayak uydurmak hem de boş vakitlerimi değerlendirmek için online eğitimler almaya başladım. Bir nevi krizi avantaja çevirdim. 

Pandemiden sonra eşimin işi sebebiyle bir sezon Bodrum'da çalıştık. Sonra Bursa'ya yerleşme kararı aldık. Yeniden iş arayışına girdim. Bizim fakülteden mezun olanların bir kısmı kendini muhasebede bulur. Ben de döndüm dolaştım kendimi orada buldum. Stresli bir iş yaşamım vardı. İşimi sevmiyor ve gün geçtikçe hayat enerjimi kaybediyordum. Sırf cinsiyetimden dolayı iş yerinde ikinci sınıf insan muamelesi görüyordum. Bu duruma maddi zorunluluklar sebebiyle tahammül etmek zordu. Daha sonra bir mucize oldu. Anne olacağımı öğrendim. Hamilelik süresince bu stresli iş yaşamına devam ettim. Bunun ne kadar zor olduğunu sadece başına gelenler anlayabilir. Bazen hayatımızın bir yanında cenneti yaşıyorken diğer bir yanında cehennemi yaşıyoruz Doğumdan sonra oğlumu bırakamadım ve işten ayrıldım. 

 Olduğun yerle olman gereken yer arasında uçurum olduğunda her şeyi sorgularsın.


Muhasebede çalışırken kim olduğuma kadar her şeyi sorguladım. Sorgulamaya başladığımda uyanışım başladı. Değişime hazırdım. O an karşıma ilk  rehberim Umut Esen çıktı. Başka bir platformda verdiği yaşam koçluğu eğitimine denk geldim. Ders içerikleri hoşuma gitti ve kendimle ne kadar uyumlu olduğunu gördüm. Benim için yaşam koçluğu birçok alanın kapısını açtı. Ek olarak kariyer koçluğu ve ilişki koçluğu aldım. 

Koçlukta kullandığımız bazı tekniklerin kaynağı olan beyin dili programlamayı merak ettim. Bilginin daha derinine inmek istedim. Sevgili hocam Tutku Çetiner Ural’dan beyin dili programlamanın temel ve usta seviyelerini aldım. Duygusal zeka ve mikromimik eğitimi aldım. Öğrenci olarak eğitmen kısmını hep merak ettiğim için Sakarya Üniversite’sinden eğiticinin eğitimini aldım. 

Koçluk için kendime instagram açmak istedim. Ancak bu konuda hiç bir şey bilmediğimi farkettim. Bu seferde sosyal medya eğitimleri almaya başladım. Bu alanda çok hoşuma gitti ve biraz daha derinleşmek istedim. Bir akademiden daha detaylı “Dijital Pazarlama ve Sosyal Medya Yönetimi” kursu aldım. Bilgi sahibi olduğum alanları iki sene içinde çok geliştirdim. Yaşam Koçluğu eğitimi ile başladığım bu yol beni farklı yerlere getirdi. Bu kadar bilgiyle ne yapacağımı bilemedim. Kafam karıştı. Kendimi dolaşmış bir yün yumağı gibi hissettim. 

Her bireyin özünde, kendi hikayesini yazacak ve başka insanlara ilham verecek potansiyel var. 

Öğrendiğim bilgileri kendimde uyguladım. Faydalı olduklarını gördükçe yakın çevreme de uyguladım. Bu kadar kişiyle sınırlı kalmak istemedim. Aktarabildiğim kadar fazla insana bu bilgileri aktarmalıydım. Nasıl aktarmalıyım diye düşündüm. 

İlkokuldan beri yazmakla tutkulu bir ilişkim var. Yazarken özgür ve güçlü hissederim. Yazmak beni heyecanlandırır. Zamanının nasıl geçtiğini bile anlamam. Bu yüzden bende bildiklerimi yazarak insanlara ışık olmalıyım dedim. Burada da karşıma mentörüm, Yahya Karaoğulları çıktı. Bu dağınıklığın içinde beni anca o toplayabildi. Beraber heyecan veren bir yol haritası çizdik. Bu yol için gerekli becerileri elde etmeme yardım etti. İçerik ve blog yazarlığı ile kendim için yeni bir dünya keşfettim.

Kendimi üniversiteyle de desteklemek istedim. Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümünde okumaya başladım. Yeni ve eski becerilerimin birleşimi olan ve ilgimi çeken bir bölüm seçtim. Bu sefer daha doğru bir seçim yaptığımı düşündüm. Çünkü bu dersleri alırken içimde kelebekler uçuştuğunu hissettim. Ah benim bir yerlerin öğrencisi olma sevdam seninle ne yapacağız?  80 yaşıma kadar devam edecek. Hayat mottolarımdan biri son nefesime kadar öğrenci olacağım. 

Bu blogu açma amacım daha iyi bir sene ulaşman. İnanıyorum ki daha iyi bir sen mümkün. Aynen daha iyi bir dünyaya ulaşmanın mümkün oldugu gibi. İlham olmak, motive etmek ve başarıya ulaştırmak istiyorum. 

Kendini bir üst versiyona taşımak isteyen ve sürekli gelişime aşık insanlara en çok fayda sağlayan bloglardan biri olmayı hedefliyorum. Bunun için yararını gördüğüm bilgileri paylaşmakla başlıyorum. İnsanların hayatlarında karşılaştıkları sorunları çözmelerine yardımcı oluyorum. Araştırmalarımı, notlarımı, listeleri ve yol haritalarını paylaşıyorum 

Bu yolda bana ilham veren tüm rehberlerime teşekkür ediyorum. İleride birlikte daha nice başarılara imza atacağımıza inanıyorum. 

Umarım bu yazı, beni biraz daha yakından tanımanıza yardımcı olur. Her zaman açık fikirli bir topluluk yaratmayı ve birlikte büyümeyi umuyorum. Tekrardan hoş geldiniz! 🌟









Aldığım Bazı Sertifikalarım